Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Dinleme konuşmanın algılanma boyutunu oluşturmaktadır. Birey söylenenleri algılayıp anlamlandırmasıdır. Birey, okul öncesine ait bütün bilgi, duygu ve düşünce evrenini dinleme yoluyla oluşturur.
Yapılan araştırmalar, bir kişinin insanlarla birlikte olduğu sürenin %42’sini dinlemekle geçirdiğini, öğrencilerin okulda öğretmen ve arkadaşlarını günde 2,5-4 saat dinlediklerini, okul başarısının da öğrencinin dinleme yeteneğine sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir.
İnsan iletişiminin yaklaşık yüzde 90’ı sözeldir ve bu iletişimin ancak yarısı kısa bir süre sonra hatırlanabilir. Birkaç saat sonra ise dinlenilen konunun sadece yüzde 20-25’i hatırlanır. Ancak etkili dinleme teknikleri kullanıldığı zaman bu oran önemli ölçüde artırılabilir. Etkili dinleme sadece söylenenleri duymak değildir. Söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve değerlendirmek için gerekli çabanın gösterilmesine yönelik aktif bir süreçtir.
Etkili dinlemenin birçok avantajları vardır;
Derse daha iyi adapte olmak
Önemli noktaları kaçırmamak
Not almak
Derse katılmak
Sınav zamanı ders çalışırken daha az güçlükle karşılaşmak
Sonuça ders konularını daha iyi öğrenmek ve başarılı olmak.
Bunlara ilaveten etkili dinlemenin öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkileyen bir boyutu vardır. Öğretmen genellikle kendini dinleyen ve dinlediğini belli eden öğrencilere dönük olarak konuşur.
Sonuç olarak dinleme, öğrenci başarısını önemli ölçüde etkileyen ve geliştirilmesi gereken bir ders çalışma becerisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenciler bu beceriyi geliştirebilmek için, dinleme sürecini etkileyen olumlu ve olumsuz etkenleri iyi anlamak ve buna göre gerekli önlemleri almak zorundadır.
Birini dinlemek için birden fazla neden olabilir:
Bilgilenmek
Eleştiri almak
Bir başkasının öyküsüne katılmak
Diğerlerinin deneyimlerinden ve anlayışlarından faydalanmak
Bir konuya hakim olmak
Ufkumuzu genişletmek
Bir ilişki oluşturmak
Diğerlerini değerlendirmek ve saygı göstermek
Diğer bir deyişle dinlemek, pasif bir biçimde oturup seslerin etrafımızdan akıp gitmesine izin vermekten farklıdır.
Dinlemeyi engelleyen etmenler çevresel ve kişisel olmak üzere ikiye ayrılır. Çevremizdeki her olay dinleme sürecinde bir bölünmeye yol açabilir.
Sınıf içinde öğrencilerin fısıldaşması, sözel olmayan hareketleri, sınıf fiziksel ortamın özellikleri, pencereden gözlenebilen dış ortam gibi algılanan her türlü dışsal mesaj dinlemeyi engelleyici yada bölücü bir neden olabilir. Bu tür çevresel etmenler yanında, algılama kapasitesi ve olumsuz dinleme alışkanlıkları olarak iki ayrı bölümde inceleyeceğimiz kişisel etkenler dinleme sürecini olumsuz etkileyebilir.
Çevresel etkenler üzerindeki kontrolümüz sınırlı olabilir; ancak kişisel etkenleri daha rahat ve bilinçli kontrol etmek imkanımız vardır. Etkili bir şekilde dinleyebilen öğrenci çevresinde olup biten birçok hareketi fark etmez; çünkü dikkati tümüyle konuya yönelmiştir. Ancak dinleme güçlüğü çeken öğrenciler en ufak bir çevresel hareketten dahi etkilenirler.
Bir kişi dakikada ortalama 600-800 kelimeyi algılayabilir. Halbuki bir kişi dakikada 125 kelime konuşabilir, konuşma kapasitemizden çok algılama kapasitemizin olması bizim için oldukça önemli bir yetenektir; çünkü anlatılanı dinleme yanında, o konu üzerinde düşünmek için bu kapasiteye ihtiyaç duyarız. Yani, konuyla ilgili bilgileri hatırlama ve yeni bilgilerle ilişkilendirme, anlatılanları analiz etme ve başka konulara uygulama gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirmek için anlatılanı algılayabilmenin ötesinde bir düşünme kapasitesi gereklidir. Bu kapasite hem etkili dinlemeye, hem de kötü bir dinleyici olmaya dönük olarak kullanılabilir.
Anlatılan konuya ilgi göstermeme ve önemsememe
Öğretmene karşı olumsuz tutum
Yarım dinleme yada dinliyormuş gibi gösterme
Anlatılan her şeyi aynen not etmeye çalışma
Pasif Dinleme
1) Anlatılan konuya ilgi göstermeme ve önemsememe
Anlatılan konunun sıkıcı ve nemsiz olarak algılanması öğrencinin dinlemesini olumsuz yönde etkileyecektir. Dinleyici konsantrasyon sorunu yaşar ve dikkati sık sık dağılır. Öğrenci öğretmenini dinler gibi görünse de aklı başka yerdedir. Anlatılan konuya az olan ilgisi tamamen yok olur.
Konu başta ilginç gelmese bile öğrencinin o konunun kendisi için ilginç olabilecek yönlerini araması ve konuya gereken önemi vermesi, bu problemin listesinden gelmesinden önemlidir.
2) Öğretmene karşı olumsuz tutum
Öğretmene karşı olumsuz tutum, anlatılan konuya da yansıyabilir ve konuyu dinlememe, öğretmene gösterilen bir tepki halini dönüşebilir. Sonuç olarak öğrencinin, öğretmenle olan ilişkilerini, anlatılan konudan ayrı algılaması ve bu tutumun ders dinlemesini etkilememesi için çaba göstermesi gerekir.
3) Yarım dinleme veya dinliyormuş gibi görünme
“Yarım dinleme”, anlatılanların sadece bir bölümüne dikkat etmek ve diğerlerine önem vermemekten kaynaklanır. Bu durumdaki bir öğrenci bazen öğretmenin anlattıklarını dinler, bazen de ders dışı konulara dalar. Yarım dinleme öğrencinin konuya konsantre olmasını engeller.
Yarım dinlemeyle yakından ilişkili bir diğer olumsuz dinleme alışkanlığı dinliyormuş gibi görünmedir. Bu durumda öğrenci, öğretmenin anlattığı konuyu dinliyormuş gibi bir izlenim verir; ancak gerçekte başka konuları düşünmektedir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Konu öğrenciye ilginç gelmeyebilir, yada o anda onun düşüncesini meşgul eden başka olaylar vardır. Aynı zamanda öğrenilmesi zor olan konular, öğrencilerin etkili bir şekilde dinlemesini engelleyebilir. Öğrenci bir süre konuya dikkat etmeye çalışsa bile, anlaşılması güç olan konulara sürekli konsantre olabilmek kolay değildir.
Öğrenci, dinleme sorumluluğundan kaçma yerine, dinlemeyi engelleyen problemlerin çözümü yolunda bir arayış içinde olmalıdır. Öğretmenine dayanışma, kendine ek okumalar bulma, not alma gibi stratejiler çoğu zaman bu konudaki güçlüğü yenmede öğrenciye yardımcı olur.
Hem yarım dinleme, hem de dinliyormuş gibi görünme durumlarında anlatılan konunun anlamlı bir şekilde öğrenilmesi mümkün değildir. Derste öğrenilmeyen bir konunun daha sonra kitaplardan yada başkalarının notlarından öğrenilmesi ise, genellikle çok daha fazla zaman alacaktır. Bu duruma düşen öğrencinin, en kısa zaman içinde bu tutumundan vazgeçmesi ve dinleme için kendini disipline etmesi gerekir.
4) Anlatılan her şeyi aynen not etmeye çalışma
Not alma önemli bir beceridir ve dinlemeyi hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Öğretmenin anlattıklarını aynen not etmeye çalışma, dinleme kapasitesinin daralmasına yol açar. Not alırken dinlemeyi etkileyemeyecek bir biçimde not alma alışkanlığını kazanmak gerekir.
5) Pasif dinleme
Derse katılmadan dinlemek pasif dinlemedir. Pasif dinleme kısa sürede sıkıcı ve yorucu bir etkinlik halini alır. Pasif dinleme çoğu zaman dinlenilenlerin anlaşılmadan kısa bir süre içinde unutulmasını sağlar. Bu nedenle pasif dinleyici durumda olanların, bu alışkanlıklarından vazgeçmesi ve bazı derse katılma etkinliklerini uygulayarak aktif birer dinleyici durumuna gelmeleri, başarılı olma yolunda atacakları önemli bir adım olacaktır.
Dinlemeyi ilerletmenin en etkili yolu, “kendi katılım davranışlarımızın” ne olduğuna dikkat etmektedir.
Bunlar;
Fiziksel katılım
Psikolojik katılım
Sözlü katılım’dır.
1) Fiziksel Katılım: Dinleyici olarak dinleyici davranışlarının gösterilmesi anlamına gelmektedir. Çeşitli araştırmalardan alınan sonuçlar aşağıdaki etkenlerin fiziksel katılımda önemli olduğunu göstermektedir.
Konuşmacıya cepheden bakmak
Göz iletişimi sağlamak
Algıya açık bir zihin
Göreli olarak rahat olmak
Cepheden Bakmak: Konuşmacıyı cepheden görmek sizin söylenenler üzerinde yoğunlaştığınızı gösterir.
Göz İletişimi: Dinliyorum mesajını güçlendirecektir. Göz iletişimi tabi ki konuşmacıya kocaman ve boş boş gözlerle bakmak değildir. Üstelik bir çok insan bu bakışı dikkat dağıtıcı bulur.
Algıya açık zihin: Bunu örneklemenin en güzel yolu iyi haber aldığınızdaki halinizdir. Bir kelimeyi kaçırmamak için bile kulak kesilirsiniz. Ne giysilerinizle oynar, ne saatinize bakıp durur, ne bir kağıdı karalar, ne tırnaklarınızla ilgilenirsiniz.
Rahat olmak: Tabii ki bu da neredeyse uykuya dalacakmışsınız gibi rahat olmanız değildir. Eğer konuşmacı gerginse sizin sakin duruşunuz onun da sakinleşmesine yardımcı olacaktır.
2) Psikolojik Katılım: Sadece konuşmacının söylediğini dinlemek değil aynı zamanda nasıl söylediği gibi sözsüz davranışlara dikkat etmektir. Ayrıca konuşmacı tarafından verilen sözsüz mesajların da algılanmasıdır. (Yüz ifadesi, bedenin duruşu, ellerin kullanımı vb.)
Dinleme becerisinin geliştirme yollarından biri olan “konuşmayı kesmeme”dir. Bunun için katılmak için doğru zamanın ne zaman olduğunu ve hangi zamanın konuşmacıya ait olduğu konusunda bir yargıya varmalıyız.
3) Sözlü Katılım: Konuşmacının söylediklerini anlamadığınızda yada yeterince açık gelmeyen noktalar olduğunda, konuşmacıya soru sormanız gerekir. Soru sorma eylemi bile dinlediğinizi gösterir. Tüm benliğinizle dinlemek sözcüklerin ardını da anlamanız demektir.
Göz iletişimi sağlayarak
Başınızı sallayarak
Sorular sorarak
Not alarak
Konuşulanlara dayanarak bir şeyler ekleyerek
Dinlemenizi engelleyecek etkenlere izin vermeyerek
Dersi dinleme konusunda istekli olma
Aktif dinleme
Sözel olmayan mesajları dikkate alma
Not alma
Önemli bilgiye işaret eden ipuçlarına dikkat etme
Derse ön hazırlık yapma
1) Dersi dinleme konusunda istekli olma: Anlamak için dinlemek, anlatılan her konunun ilginç ve önemli olabileceğini düşünmek dersi dinlemeye istekli olmayı sağlar.
2) Aktif dinleme: Derse çeşitli yollarla katılmadır. Gerekli olduğu zaman soru sormak, görüş belirtmek ve sorulan sorulara cevap vermeye çalışmak etkili dinlemenin önemli bir parçasıdır.
3) Sözel olmayan mesajları dikkate alma: Bu tür mesajlar konuların vurgulanması gerektiği konusunda dinleyiciye mesajlar verir. Bu ayrıca öğretmenin anlattıklarına konsantre olmayı da sağlar.
Bu mesajlar öğretmenin ses tonu, vurgusu, ek-kol hareketleridir.
4) Önemli bilgiye işaret eden ipuçlarına dikkat etme: Derslerde anlatılan konunun çok fazla ayrıntısına girilebilir. Bu nedenle öğretmenin yapacağı tekrarlar, kullandığı sinyal kelimeler ve vurgular ana noktaları yakalamada öğrenciye yardımcı olur. Sık kullanılan sinyaller:
Tekrar etmek gerekirse
Örneğin
Daha öncede belirttiğim gibi
Özet olarak gibi ifadelerdir.
5) Not alma: Not alma, öğrencinin dışarıdan gelebilecek bölünmelerden daha az etkilenmesini sağlar. Öğrencinin derse karşı ilgili oluğunun ve anlatılanı dinlediğinin en iyi göstergesidir.
6) Derse ön hazırlık yapma: Tamamıyla yabancı bir konuyu dinlemek ve anlamak için çok daha fazla çaba sarf etmek gerekir ve bu oldukça yorucu bir süreçtir. Derste nelerin anlatılacağını ana hatlarıyla bilmek bile dinlemeyi olumlu yönde etkiler.
Dinleme, bir zaman geçirme aracı değildir. Etkin bir dinleyici olma ve öyle kalma gerçekten çaba ister. Ama harcadığımız çabanın karşılığı da büyük olacaktır. Dinlemeyi öğrenmekle bu birey olarak gelişmeye şans tanımış olacaksınız. Daha da önemlisi, insanlara saygı gösterdiğinizi ve düşüncelerinin, bilgilerinin ve deneyimlerinin sizin için önemli olduğunu belirteceksiniz.
SEVER, Sedat. “Türkçe Öğretimi ve Tam Öğrenme”, Ankara: Anı Yayıncılık, 2000.
GORDON, Thomas. “Etkili Öğretmenlik Eğitimi”. Çeviren: Emel Aksoy, İstanbul: Sistem Yayıncılık, 1997.
GİRGİN, Ümit. “ ”. Eskişehir: A.Ü.Açıköğretim Yayınları, 2001.
ÖZ, Fevzi. “Türkçe Öğretimi”. Ankara: Anı Yayıncılık, 2001.
TÜRKOĞLU, Adil ve diğerleri.
Tarih: 2016-03-02 01:57:07 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Etkili Dinleme Nedir
Yapılan araştırmalar, bir kişinin insanlarla birlikte olduğu sürenin %42’sini dinlemekle geçirdiğini, öğrencilerin okulda öğretmen ve arkadaşlarını günde 2,5-4 saat dinlediklerini, okul başarısının da öğrencinin dinleme yeteneğine sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir.
Dinleme Neden Önemli
İnsan iletişiminin yaklaşık yüzde 90’ı sözeldir ve bu iletişimin ancak yarısı kısa bir süre sonra hatırlanabilir. Birkaç saat sonra ise dinlenilen konunun sadece yüzde 20-25’i hatırlanır. Ancak etkili dinleme teknikleri kullanıldığı zaman bu oran önemli ölçüde artırılabilir. Etkili dinleme sadece söylenenleri duymak değildir. Söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve değerlendirmek için gerekli çabanın gösterilmesine yönelik aktif bir süreçtir.
Etkili dinlemenin birçok avantajları vardır;
Derse daha iyi adapte olmak
Önemli noktaları kaçırmamak
Not almak
Derse katılmak
Sınav zamanı ders çalışırken daha az güçlükle karşılaşmak
Sonuça ders konularını daha iyi öğrenmek ve başarılı olmak.
Bunlara ilaveten etkili dinlemenin öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkileyen bir boyutu vardır. Öğretmen genellikle kendini dinleyen ve dinlediğini belli eden öğrencilere dönük olarak konuşur.
Sonuç olarak dinleme, öğrenci başarısını önemli ölçüde etkileyen ve geliştirilmesi gereken bir ders çalışma becerisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenciler bu beceriyi geliştirebilmek için, dinleme sürecini etkileyen olumlu ve olumsuz etkenleri iyi anlamak ve buna göre gerekli önlemleri almak zorundadır.
Neden Dinleriz
Birini dinlemek için birden fazla neden olabilir:
Bilgilenmek
Eleştiri almak
Bir başkasının öyküsüne katılmak
Diğerlerinin deneyimlerinden ve anlayışlarından faydalanmak
Bir konuya hakim olmak
Ufkumuzu genişletmek
Bir ilişki oluşturmak
Diğerlerini değerlendirmek ve saygı göstermek
Diğer bir deyişle dinlemek, pasif bir biçimde oturup seslerin etrafımızdan akıp gitmesine izin vermekten farklıdır.
Etkili Dinlemeyi Engelleyen Etmenler Nelerdir
Dinlemeyi engelleyen etmenler çevresel ve kişisel olmak üzere ikiye ayrılır. Çevremizdeki her olay dinleme sürecinde bir bölünmeye yol açabilir.
Sınıf içinde öğrencilerin fısıldaşması, sözel olmayan hareketleri, sınıf fiziksel ortamın özellikleri, pencereden gözlenebilen dış ortam gibi algılanan her türlü dışsal mesaj dinlemeyi engelleyici yada bölücü bir neden olabilir. Bu tür çevresel etmenler yanında, algılama kapasitesi ve olumsuz dinleme alışkanlıkları olarak iki ayrı bölümde inceleyeceğimiz kişisel etkenler dinleme sürecini olumsuz etkileyebilir.
Çevresel etkenler üzerindeki kontrolümüz sınırlı olabilir; ancak kişisel etkenleri daha rahat ve bilinçli kontrol etmek imkanımız vardır. Etkili bir şekilde dinleyebilen öğrenci çevresinde olup biten birçok hareketi fark etmez; çünkü dikkati tümüyle konuya yönelmiştir. Ancak dinleme güçlüğü çeken öğrenciler en ufak bir çevresel hareketten dahi etkilenirler.
Algılama Kapasitesi
Bir kişi dakikada ortalama 600-800 kelimeyi algılayabilir. Halbuki bir kişi dakikada 125 kelime konuşabilir, konuşma kapasitemizden çok algılama kapasitemizin olması bizim için oldukça önemli bir yetenektir; çünkü anlatılanı dinleme yanında, o konu üzerinde düşünmek için bu kapasiteye ihtiyaç duyarız. Yani, konuyla ilgili bilgileri hatırlama ve yeni bilgilerle ilişkilendirme, anlatılanları analiz etme ve başka konulara uygulama gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirmek için anlatılanı algılayabilmenin ötesinde bir düşünme kapasitesi gereklidir. Bu kapasite hem etkili dinlemeye, hem de kötü bir dinleyici olmaya dönük olarak kullanılabilir.
Olumsuz Dinleme Alışkanlıkları
Anlatılan konuya ilgi göstermeme ve önemsememe
Öğretmene karşı olumsuz tutum
Yarım dinleme yada dinliyormuş gibi gösterme
Anlatılan her şeyi aynen not etmeye çalışma
Pasif Dinleme
1) Anlatılan konuya ilgi göstermeme ve önemsememe
Anlatılan konunun sıkıcı ve nemsiz olarak algılanması öğrencinin dinlemesini olumsuz yönde etkileyecektir. Dinleyici konsantrasyon sorunu yaşar ve dikkati sık sık dağılır. Öğrenci öğretmenini dinler gibi görünse de aklı başka yerdedir. Anlatılan konuya az olan ilgisi tamamen yok olur.
Konu başta ilginç gelmese bile öğrencinin o konunun kendisi için ilginç olabilecek yönlerini araması ve konuya gereken önemi vermesi, bu problemin listesinden gelmesinden önemlidir.
2) Öğretmene karşı olumsuz tutum
Öğretmene karşı olumsuz tutum, anlatılan konuya da yansıyabilir ve konuyu dinlememe, öğretmene gösterilen bir tepki halini dönüşebilir. Sonuç olarak öğrencinin, öğretmenle olan ilişkilerini, anlatılan konudan ayrı algılaması ve bu tutumun ders dinlemesini etkilememesi için çaba göstermesi gerekir.
3) Yarım dinleme veya dinliyormuş gibi görünme
“Yarım dinleme”, anlatılanların sadece bir bölümüne dikkat etmek ve diğerlerine önem vermemekten kaynaklanır. Bu durumdaki bir öğrenci bazen öğretmenin anlattıklarını dinler, bazen de ders dışı konulara dalar. Yarım dinleme öğrencinin konuya konsantre olmasını engeller.
Yarım dinlemeyle yakından ilişkili bir diğer olumsuz dinleme alışkanlığı dinliyormuş gibi görünmedir. Bu durumda öğrenci, öğretmenin anlattığı konuyu dinliyormuş gibi bir izlenim verir; ancak gerçekte başka konuları düşünmektedir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Konu öğrenciye ilginç gelmeyebilir, yada o anda onun düşüncesini meşgul eden başka olaylar vardır. Aynı zamanda öğrenilmesi zor olan konular, öğrencilerin etkili bir şekilde dinlemesini engelleyebilir. Öğrenci bir süre konuya dikkat etmeye çalışsa bile, anlaşılması güç olan konulara sürekli konsantre olabilmek kolay değildir.
Öğrenci, dinleme sorumluluğundan kaçma yerine, dinlemeyi engelleyen problemlerin çözümü yolunda bir arayış içinde olmalıdır. Öğretmenine dayanışma, kendine ek okumalar bulma, not alma gibi stratejiler çoğu zaman bu konudaki güçlüğü yenmede öğrenciye yardımcı olur.
Hem yarım dinleme, hem de dinliyormuş gibi görünme durumlarında anlatılan konunun anlamlı bir şekilde öğrenilmesi mümkün değildir. Derste öğrenilmeyen bir konunun daha sonra kitaplardan yada başkalarının notlarından öğrenilmesi ise, genellikle çok daha fazla zaman alacaktır. Bu duruma düşen öğrencinin, en kısa zaman içinde bu tutumundan vazgeçmesi ve dinleme için kendini disipline etmesi gerekir.
4) Anlatılan her şeyi aynen not etmeye çalışma
Not alma önemli bir beceridir ve dinlemeyi hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Öğretmenin anlattıklarını aynen not etmeye çalışma, dinleme kapasitesinin daralmasına yol açar. Not alırken dinlemeyi etkileyemeyecek bir biçimde not alma alışkanlığını kazanmak gerekir.
5) Pasif dinleme
Derse katılmadan dinlemek pasif dinlemedir. Pasif dinleme kısa sürede sıkıcı ve yorucu bir etkinlik halini alır. Pasif dinleme çoğu zaman dinlenilenlerin anlaşılmadan kısa bir süre içinde unutulmasını sağlar. Bu nedenle pasif dinleyici durumda olanların, bu alışkanlıklarından vazgeçmesi ve bazı derse katılma etkinliklerini uygulayarak aktif birer dinleyici durumuna gelmeleri, başarılı olma yolunda atacakları önemli bir adım olacaktır.
Dinlemeyi Nasıl Sağlarız
Dinlemeyi ilerletmenin en etkili yolu, “kendi katılım davranışlarımızın” ne olduğuna dikkat etmektedir.
Bunlar;
Fiziksel katılım
Psikolojik katılım
Sözlü katılım’dır.
1) Fiziksel Katılım: Dinleyici olarak dinleyici davranışlarının gösterilmesi anlamına gelmektedir. Çeşitli araştırmalardan alınan sonuçlar aşağıdaki etkenlerin fiziksel katılımda önemli olduğunu göstermektedir.
Konuşmacıya cepheden bakmak
Göz iletişimi sağlamak
Algıya açık bir zihin
Göreli olarak rahat olmak
Cepheden Bakmak: Konuşmacıyı cepheden görmek sizin söylenenler üzerinde yoğunlaştığınızı gösterir.
Göz İletişimi: Dinliyorum mesajını güçlendirecektir. Göz iletişimi tabi ki konuşmacıya kocaman ve boş boş gözlerle bakmak değildir. Üstelik bir çok insan bu bakışı dikkat dağıtıcı bulur.
Algıya açık zihin: Bunu örneklemenin en güzel yolu iyi haber aldığınızdaki halinizdir. Bir kelimeyi kaçırmamak için bile kulak kesilirsiniz. Ne giysilerinizle oynar, ne saatinize bakıp durur, ne bir kağıdı karalar, ne tırnaklarınızla ilgilenirsiniz.
Rahat olmak: Tabii ki bu da neredeyse uykuya dalacakmışsınız gibi rahat olmanız değildir. Eğer konuşmacı gerginse sizin sakin duruşunuz onun da sakinleşmesine yardımcı olacaktır.
2) Psikolojik Katılım: Sadece konuşmacının söylediğini dinlemek değil aynı zamanda nasıl söylediği gibi sözsüz davranışlara dikkat etmektir. Ayrıca konuşmacı tarafından verilen sözsüz mesajların da algılanmasıdır. (Yüz ifadesi, bedenin duruşu, ellerin kullanımı vb.)
Dinleme becerisinin geliştirme yollarından biri olan “konuşmayı kesmeme”dir. Bunun için katılmak için doğru zamanın ne zaman olduğunu ve hangi zamanın konuşmacıya ait olduğu konusunda bir yargıya varmalıyız.
3) Sözlü Katılım: Konuşmacının söylediklerini anlamadığınızda yada yeterince açık gelmeyen noktalar olduğunda, konuşmacıya soru sormanız gerekir. Soru sorma eylemi bile dinlediğinizi gösterir. Tüm benliğinizle dinlemek sözcüklerin ardını da anlamanız demektir.
Nasıl dinlediğiniz biliyor musunuz
Göz iletişimi sağlayarak
Başınızı sallayarak
Sorular sorarak
Not alarak
Konuşulanlara dayanarak bir şeyler ekleyerek
Dinlemenizi engelleyecek etkenlere izin vermeyerek
Etkili Dinleme Alışkanlıkları
Dersi dinleme konusunda istekli olma
Aktif dinleme
Sözel olmayan mesajları dikkate alma
Not alma
Önemli bilgiye işaret eden ipuçlarına dikkat etme
Derse ön hazırlık yapma
1) Dersi dinleme konusunda istekli olma: Anlamak için dinlemek, anlatılan her konunun ilginç ve önemli olabileceğini düşünmek dersi dinlemeye istekli olmayı sağlar.
2) Aktif dinleme: Derse çeşitli yollarla katılmadır. Gerekli olduğu zaman soru sormak, görüş belirtmek ve sorulan sorulara cevap vermeye çalışmak etkili dinlemenin önemli bir parçasıdır.
3) Sözel olmayan mesajları dikkate alma: Bu tür mesajlar konuların vurgulanması gerektiği konusunda dinleyiciye mesajlar verir. Bu ayrıca öğretmenin anlattıklarına konsantre olmayı da sağlar.
Bu mesajlar öğretmenin ses tonu, vurgusu, ek-kol hareketleridir.
4) Önemli bilgiye işaret eden ipuçlarına dikkat etme: Derslerde anlatılan konunun çok fazla ayrıntısına girilebilir. Bu nedenle öğretmenin yapacağı tekrarlar, kullandığı sinyal kelimeler ve vurgular ana noktaları yakalamada öğrenciye yardımcı olur. Sık kullanılan sinyaller:
Tekrar etmek gerekirse
Örneğin
Daha öncede belirttiğim gibi
Özet olarak gibi ifadelerdir.
5) Not alma: Not alma, öğrencinin dışarıdan gelebilecek bölünmelerden daha az etkilenmesini sağlar. Öğrencinin derse karşı ilgili oluğunun ve anlatılanı dinlediğinin en iyi göstergesidir.
6) Derse ön hazırlık yapma: Tamamıyla yabancı bir konuyu dinlemek ve anlamak için çok daha fazla çaba sarf etmek gerekir ve bu oldukça yorucu bir süreçtir. Derste nelerin anlatılacağını ana hatlarıyla bilmek bile dinlemeyi olumlu yönde etkiler.
Dinleme, bir zaman geçirme aracı değildir. Etkin bir dinleyici olma ve öyle kalma gerçekten çaba ister. Ama harcadığımız çabanın karşılığı da büyük olacaktır. Dinlemeyi öğrenmekle bu birey olarak gelişmeye şans tanımış olacaksınız. Daha da önemlisi, insanlara saygı gösterdiğinizi ve düşüncelerinin, bilgilerinin ve deneyimlerinin sizin için önemli olduğunu belirteceksiniz.
KAYNAKLAR
SEVER, Sedat. “Türkçe Öğretimi ve Tam Öğrenme”, Ankara: Anı Yayıncılık, 2000.
GORDON, Thomas. “Etkili Öğretmenlik Eğitimi”. Çeviren: Emel Aksoy, İstanbul: Sistem Yayıncılık, 1997.
GİRGİN, Ümit. “ ”. Eskişehir: A.Ü.Açıköğretim Yayınları, 2001.
ÖZ, Fevzi. “Türkçe Öğretimi”. Ankara: Anı Yayıncılık, 2001.
TÜRKOĞLU, Adil ve diğerleri.
Tarih: 2016-03-02 01:57:07 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx